Bloggerlarla Yaşadığım İlginç Olaylar ve Tanışma Hikayelerim

Selam,
Gelelim en magazinsel yazıma :) Daha önceki yazımın devamı için ancak fırsatım oldu. Buda biraz fazla merak uyandırdı ;) 
Bu işe ilk başladığım sıralar bir zayıflama,detoks çayı firması,tanıtım çalışması için bir çok blogger arkadaşımı bir whatsapp gurubunda bir araya toplamıştı. Bir çoğu ile bu çalışma sırasında karşılıklı takipleşme şansım oldu sanırım. Çünkü, o zamanlarda,şimdilerde olduğu gibi yüksek takipçili bloggerlar az takipçisi olan bloggerların yüzüne bakmıyordu pek. 
Zamanla kaynaşmalar oldu,ürünle ilgili tezat fikirler gündeme geldi. E haliyle bu kadar kadının olduğu bir ortamda gıybet timi de kuruldu. 

Doktor olduğunu iddia eden bir kadında vardı bu gurubun içinde. Bu kadınla takipleşmemizi çok iyi hatırlıyorum :) Önce kendisi beni takibe almıştı. Sonra bende kendisini takibe almıştım ama blogger olduğunu düşünmemiştim. Zaten o da öyle olmadığını söylüyordu. Bu kadıncağızın,whatssapp gurubunda olduğunu bilmeden evvel takipten çıkıp çıkmamak konusunda epey tereddüt de kalmıştım. Çünkü ne olduğuna kendide pek karar verememiş,bloggerlık,statü ve özel yaşamıyla ilgili enteresan paylaşımlar yapmaya başlamıştı. Sanırım sıkıntılı dönemlerden geçiyordu.Alkollü halde ağlarken kendini çekip yalnızlığından falan dem vuruyordu. Birde onu takipten çıkanlara tahammülü yoktu. İşi gücü takip programlarından onu takipten çıkanları tespit edip sayfasında resmini paylaşmak ve(tabi o zaman instagramın hikaye kısmı yoktu) altına kendince bir şeyler yazmaktı.😔  Neyse,baktım saçmalıkların ardı arkası kesilmiyor,eğlence ve hobi olarak takıldığım bir ortamda böyle saçmalıklarla psikolojimi bozmak istemediğimden takipten çıktım. Hatta engelledim. Tabi kendisi benim fotoğrafımı da sayfasında paylaşmış. Whatsapp grubumuz ikiye ayrılmıştı. Fimayla ilgili fikirlerimizi daha rahat dile getirebilmek adına başka bir gurup kurmuştuk biz. Whatsapp gurubundan kendisini takip eden arkadaşlar ekran görüntüsü alıp hop guruba atıverdiler yaptığı paylaşımı 😒  Biz severiz böyle şeyleri.
Elbette çok sinirlendim. Hem izinsiz fotoğrafımı paylaşmasına,hem abuk subuk şeyler yazmasına. Ufak bir araştırma sonunda bu kadının telefon numarasına ulaştım. Derhal aradım ve tüm samimiyetimle söylüyorum ki asla ağzımı ve adabımı bozmadan (üsturupsuz konuşmak hiç bir zaman tarzım olmamıştır)" ... Hanım sizden derhal fotoğrafımı sayfanızdan kaldırmanızı rica ediyorum,sizi sonsuza kadar takip etmek zorunda değilim.Son zamanlardaki paylaşımlarınız bana hitap etmediği için sizi takipten çıktım.Bunu açıklamak zorunda olmak bile yeterince saçma değil mi sizce de"dedim. Kaldırmayacağım diye baya inatlaştı benimle.Haliyle sesler yükseldi ve sinirler biraz daha gerildi durum böyle olunca. Ama asla hakaret ve çirkin sözler kullanmadık birbirimize. Konuşmamızdan bir süre sonra fotoğrafı kaldırmış neyse ki. Haberi geldi tabi gıybet tim gurubundan :) Fakat bu kadıncağız kendisini hüngür şakır ağlarken videoya almış ve beni aradılar etmedik hakaret bırakmadılar diye paylaşım yapmış bu sefer de 😲  Haydi...buyur buradan yak. Anladım ki uğraşılacak yanı yok öylece bıraktım en dağınık haliyle. 

Gel zaman git zaman olay unutuldu,whatsapp gurubu dağıldı yavaş yavaş. Sonra bu guruptan karşılıklı takipleştiğim,sohbetler ettiğim insanlar bir baktım ki,sessiz sedasız takipten çıkmışlar. Sinsilikte sınır tanınmadığını bir kere daha anladım o zamanlar. Benim çok geç fark ettiğim takipçi satın alma olayını,o zamanlar keşfedenler ben ve benim gibi bir çok bloggerı geride bırakarak aldı yürüdü tabi ki. Firmalar yüksek takipçili bloggerların ürünlerini sattığından habersiz,ürünlerini gönderdi de gönderdi. 

Çok sonraları muhit olarak bana yakın oturan üniversite öğrencisi bir arkadaşla görüşmüştüm. Çok şeker,oldukça dinamik bir kızcağızdı. Enerjisi güzeldi. Onunla bir kere de ortak takip ettiğimiz bir arkadaşımız vardı ama şehir dışından.O Ankara'ya uğradığı zaman görüştük.Sonrasında kayboldu ortalıktan. Sanırım bıraktı bu işleri. O ortak görüştüğümüz arkadaşımızı ben karşıladım,yemek yedirdim. Rossman'dan beğendiği bir kaç kozmetik ürünü vardı onları hediye ettim kendisine. Ama bu arkadaşta bir firma ile yaptığım ortak çekilişte ayıp etti bana. Sildim sonra. Aç gözlü insanlara sinir oluyorum. 

Bundan 2 yıl önce yine instagramdan karşılıklı takipleştiğimiz bir arkadaş,direk mesajdan bir ara buluşalım,görüşelim demeye başladı. Çok sıcak baktığım bir durum değil artık ama insanları da kırmak istemiyorum. Neyse bir gün ayarladık ve görüştük. İlk tanışmada herkes sıcak ve iyidir. Kendinden bahsetmeyi seven,konuşkan,birazda övünmeyi seven ama genel olarak enerjisi güzel bir kadındı karşımdaki. Bir süre sonra evine davet etti beni balık yemeye. Güzel bir pasta ve kızı için çikolata alıp düştüm yollara. Keyifli bir sohbetle günü sonlandırdık. Tabi her görüşmede biraz daha tanımış oluyorsun insanları. Bir süre sonra kızının doğum günü olduğunu söyledi bir yazışma sırasında. Bende insanlara değer veririm ya,iş yerinde keçe ile harika şeyler yapan bir arkadaşım var hemen ona sipariş verdim. Kızının odası için adının yazdığı güzel bir tablo yaptırdım. Bir süre sonra da ben davet ettim çaya. Kuaföre uğramış süslenmiş püslenmiş,çok güzel olmuş arkadaş. "Koştur koştur geldim bir yere uğrayamadım kusura bakma" dedi. "Önemli olan birlikte vakit geçirmek"dedim. Bakım,kozmetik,oradan buradan konuşarak vakit geçirdik. Kızı için yaptırdığım hediyesini de verdim. Fakat giderken hem güneş gözlüğünü hem de hediyesini unutmuş. Artık herkeste olan marka güneş gözlüğünü unutunca oldu ne olduysa. Ne kadar görgüsüz olduğunu anlayıp böyle bir insanla işim olamaz dediğim olaylar silsilesi burada başladı. Devamlı gözlüğünü istiyor benden. Kullanacağımdan korktu herhalde :) Gözlüğünü istiyor ama hediyeyi de unutmuşum demiyor. O önemli değil onun için belli ki. Neyse dedim götürüp vereyim,üzerimden yükü kalksın. Sanki ben unuttum da birde kötü hissediyorum kendimi. "Tamam bende sana bir kahve ısmarlarım,konuşuruz hem" dedi. "iyi olur"dedim. İş çıkışı o yorgunluğun üzerine iyi giderdi kahve. Yaptırdığım hediyeyi götürmedim. Gözlüğü aldım ve gittim hanımefendinin ayağına. Aradım geldim diye "tamam bende kahve alıyorum"dedi. Gittiğimde kahvesini almış oturmuş,"ay bilemedim sana da alayım mı,hemen geliyor musun" diye dedi. Sinirden sanıyorum ki kıpkırmızı olmuşumdur. "Ben alırım kendime"dedim. Türk kahvesi kalmamış alamadım 😠  Ondan sonra da bir daha kendisiyle görüşmemeye karar vererek oradan ayrıldım. Böyle sosyetik görüntülerinin altında seni beni beğenmeyen ama Kezbanlıkta sınır tanımayan insanları çok öpüyorum 😐 Bu nasıl bir düşüncesizliktir. Gözlüğüm gözlüğüm başımın etini ye.Ayağına kadar getirt,sonra da karşıma geç kahveni iç. Rahatlık mı,cidden görgüsüzlük mü bilemiyorum ama kafa yormaya değmez. Neyse zaten yüzüne söyledim. Ben söylerim arkadaş. İkimiz de birbirimizle diyaloğumuzu sürdüremeyeceğimizi anladık zaten. Bir süre sonra takipten de çıktı. Bende direk engelledim :)

Bu olaydan sonra yine buluşmak isteyen bir arkadaşla bir araya geldik. Yenilen pehlivan yenilmeye doymazmış :) benim ki o hesap. Bir kaç kere bir araya geldik. Bir akşam eğlenmeye gittik. Bir gün kahvaltıya gittik beraber. Sonra bir arkadaşımızın etkinliğinde o da oradaydı. Yanına gittim haliyle onunla yakınız diye. Biraz mesafeliydi. Belki bana öyle gelmiştir dedim üzerinde durmadım. Sonra bir bayram günü mesaj yazdım Whatsapp'dan. Önce hal hatır sorup,bayram kutlayarak ,girizgah yaptım. Cevap verdikten sonra onu biriyle tanıştıracağımı söyleyecektim. Uzun bir süre görmedi. Sonra gördü,gördükten sonra da cevap vermedi. Yavrucum bir cevap vereydin bari dedim yine cevap yok. Eeh dedim bende. Sonra Whatsapp programım sıkıntılıydı zaten sildim yeniden yükledim falan. Bu esnada kendisini engellediğimi sanıp instagram hikayelerinde beni paylaşmış. Hayatta en nefret ettiğim şeydir. Engelledim :))) Neymiş aramamışım da mesaj yazmışım :)) Bu arada ne zaman arasam açmaz kendisi telefonunu. 

Evet,hala görüştüğüm 1-2 arkadaşım var. Ama onlarla da özel bağlar kurmamaya çalışıyorum. Çok sık görüşmemeye özen gösteriyorum. Etkinliklerde falan bir araya gelirsem ne ala,onun dışında kimseyle yakınlık kurmak niyetinde değilim artık. Ben de oldukça zor,fazla açık sözlü biriyim. O yüzden kimsenin işine gelmediğimin farkındayım. Bu zamana kadar hayatımda olmayan insanlar bundan sonra da olmasalar çok büyük kaybım olmayacak biliyorum. İnsanların saçma samimiyetleri,birbirlerine hasetlikleri ve laf sokmaları midemi bulandırıyor. Ben böyle kendi yağımla kavrulmaya devam... İnsanlardan uzak olmak,ve samimiyet kurmamak tamamen bilinçli bir tercih. Hatta etkinlik düzenlemekten bile vazgeçtim bu sebepten. Amacından sapıp kimseyi memnun edemediğin faaliyetlere dönüştü etkinlikler bile. Çok nadir çekiliş ve layıkıyla yaptığım ürün yorumlarıyla,vicdanım rahat olarak,yola devam!

İçimden gelirse sayfamda paylaşıyorum diğer arkadaşlarımı. Ama artık o bile içimden gelmiyor. Her şey karşılıklı yapılır olmuş. Ben yorum yaparsam o da bana yapıyor,ben paylaşırsam o da beni paylaşıyor. Böyle olunca bana pek samimi gelmiyor. Ha birde etkinliklerde vıcık vıcık bir şekilde samimi davranıp,sonrasında takibe almayan seni görmezden gelen bir çok insan da var elbette. Ama ben, kimse için başlamadım bu işe,kimse içinde sonlandıramam. Kozmetik ve bakım hep vardı hayatımda,hepte olacak. Bu yüzden kendi bildiğim şekilde ilerleyeceğim inatla.
Tüm bunları hem bu işlere gönül veren arkadaşlar ne ile karşılaşacağını bilsin,onlara bir faydam dokunsun diye,hemde rahatlamak istediğim için yazdım. Hayatın içinde yer alan garip insanlar ve garip diyaloglar karşısında şaşırmamak lazım :)
Hoşça kalın...sevgiyle ve bakımla kalın!


Yorumlar